İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, göç ve geri dönüş süreçlerine dair önemli bir toplantı için sivil toplum kuruluşları (STK) ve iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının ana teması, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüş süreçlerinin nasıl daha etkili hale getirilebileceği idi.
Yeni Vizyon: Gönüllü Geri Dönüş
Toplantıda, Türkiye’nin olduğu gibi diğer ülkelerin de karşılaştığı göç olgusu masaya yatırıldı. Bakan Yerlikaya, geri dönüş sürecinin mutlaka gönüllü ve insan onuruna yakışır şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bu süreçte, Türkiye’de bulunan sığınmacıların dönüş yönündeki isteklerinin dikkate alınması gerektiği belirtildi. Gönüllülük vurgusu, sığınmacıların ülkelerine geri dönme niyetinin artırılmasına yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
STK’lar ve İş Dünyası İş Birliği
Ali Yerlikaya, STK’ların ve iş dünyasının katkısının bu süreçteki önemine dikkat çekti. Sivil toplum kuruluşlarının sahada yürüttüğü projelerin desteklenmesi gerektiği ifade edildi. İş dünyası temsilcileri ise, yerel istihdam olanaklarının artırılması ve entegrasyon süreçlerinin güçlendirilmesi konularında çeşitli önerilerde bulundu. Bu iş birliği sayesinde, geri dönüş süreçlerinin daha az sancılı geçmesi hedefleniyor.
Güvenli Dönüş İçin Stratejiler
Bakan Yerlikaya, geri dönüş süreçlerinin güvenli bir şekilde sağlanmasının kritik önemine vurgu yaptı. Özellikle, dönülen ülkelerin altyapı ve güvenlik durumu göz önünde bulundurularak, geri dönüşe uygun ortamların oluşturulması gerektiği belirtildi. Gerekli durumlarda, uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi de gündeme geldi.
Ali Yerlikaya, toplantının sonunda, Türkiye’nin göç politikalarının insan odaklı olduğunu ve bu bağlamda alınacak her türlü kararın sığınmacıların yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik olacağını vurguladı.
Sonuç: Ortak Bir Vizyon
Sonuç olarak, bakanlık, STK’lar ve iş dünyasıyla yürütülecek iş birliklerinin, geri dönüş süreçlerini daha etkili ve insani bir şekilde yönetme adına hayati önemi taşıdığına inanıyor. Geri dönüş süreci, hem Türkiye için hem de sığınmacılar için yeni bir başlangıç noktası olabilir. Bu noktada, tüm paydaşların ortak bir vizyonla hareket etmesi büyük bir önem taşıyor.