Ankara’da son günlerde artan sahte içki ölümleri, hem halkı hem de yetkilileri derinden sarstı. Son verilere göre, sahte içki nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 38’e yükseldi. Bu ölüm, sadece bir “alkol faciası” değil, aynı zamanda denetimlerin ve yasal düzenlemelerin ne kadar yetersiz olduğunu gözler önüne seriyor.
Üç gün önce, Ankara Valisi Vasip Şahin, kentteki ölü sayısının 33 olduğunu duyurmuştu. Ancak bu rakam, her geçen gün yükseliyor. 32 kişi yoğun bakımda, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sahte içkilerin ardında kimler var, bu ürünler nasıl piyasaya sürülüyor? Cevaplar arayışında olanlar, daha derin bir soru ile karşı karşıya: “Bu kadar cana kıymak için ne içtiniz?”
Sahte içki üreticileri ve satıcıları, birkaç kuruş fazla kazanmak uğruna insan hayatını hiçe sayıyor. Ancak her geçen gün artan ölümler, bu illegal işlerin sadece kar getirmekle kalmayıp, aynı zamanda bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini gözler önüne seriyor. Yetkililer, hızla soruşturmayı derinleştiriyor ve tutuklamalar peş peşe geliyor. Şu ana kadar 19 kişi tutuklandı, ama bu kadar derin bir sorunun üstesinden gelmek için daha fazlası gerek.
Peki, ya vatandaşlar? Alkolün yasadışı yollarla temin edilmesi, bazı kesimler için hala cazip olsa da, bu tür riskli ürünlerin ne gibi büyük sağlık sorunlarına yol açtığı gerçeği göz ardı edilemez. Yetkililer, sahte içki satışıyla mücadele için yeni önlemler almayı planlarken, bir yandan halkı bilinçlendirme çalışmaları da hız kazanmalı.
Sahte içki kullanımı, aslında sadece kişisel değil, toplumsal bir mesele. Devletin, denetimlerini sıkılaştırması ve halkın eğitimine önem vermesi, bu tür vakaların önüne geçmek için atılması gereken en önemli adımlar arasında. Çünkü bir içki, bir can kadar kıymetli olmalı.
