Ortadoğu’da gerilim her geçen gün artarken, Yemen’deki İran destekli Husi hareketi, ABD uçak gemisi USS Harry S. Truman’a yönelik geniş çaplı bir saldırı düzenledi. Füzeler ve insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen bu saldırı, Kızıldeniz’deki mevcut krizin küresel güvenlik ve deniz ticareti açısından daha da büyük bir tehdit haline geldiğini gösterdi. Ancak bu saldırı ani bir gelişme değildi; Husiler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları durdurulmazsa ABD ve İsrail’e ait gemileri hedef alacaklarını daha önce duyurmuştu.
Husiler Saldırıyı Neden Gerçekleştirdi?
Husi liderleri, geçtiğimiz haftalarda yaptıkları açıklamalarda, Gazze’deki sivil kayıpların artması halinde doğrudan ABD ve İsrail’i hedef alacaklarını ilan etmişti. İsrail’in Refah’a yönelik operasyonları ve Washington’ın Tel Aviv’e verdiği askeri destek bu süreci hızlandırdı. ABD ve İngiltere’nin Husilerin Yemen’deki askeri altyapısına yönelik hava saldırıları da örgütün misilleme kararını pekiştirdi.
Husi askeri sözcüsü Yahya Seri, saldırının ardından yaptığı açıklamada, “ABD, İsrail’in Gazze’deki katliamlarına desteğini sürdürdükçe, tüm çıkarlarını hedef alacağız” ifadelerini kullandı. Ayrıca ABD’nin bölgedeki askeri varlığını artırmasının Yemen halkına yönelik doğrudan bir tehdit olduğunu öne sürdü.
ABD’den İlk Tepki: Pentagon’dan Sert Açıklama
Washington, saldırıya ilişkin ilk açıklamasını Pentagon sözcüsü John Kirby aracılığıyla yaptı. Kirby, saldırının gemide herhangi bir büyük hasara yol açmadığını, ancak ABD’nin bölgede daha fazla askeri önlem alacağını duyurdu. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Bu saldırılar, yalnızca Kızıldeniz’de değil, küresel deniz ticaretinde büyük riskler oluşturuyor. Husilere karşı daha sert önlemler alınacak” dedi.
Bölgesel Dengeler Sarsılıyor: Yeni Bir Savaş mı Başlıyor?
Bu saldırıyla birlikte Kızıldeniz’deki deniz trafiği yeniden büyük bir tehdit altına girdi. Daha önce Husi saldırılarından kaçınmak için bölgeden geçen petrol ve yük gemileri rotalarını değiştirmek zorunda kalmıştı. Ancak bu kez doğrudan bir ABD savaş gemisinin hedef alınması, Washington’un bölgede geniş çaplı bir karşılık vermesine yol açabilir.
Öte yandan, İran’ın Husilere verdiği destek ABD’nin bölgedeki askeri hesaplarını daha karmaşık hale getiriyor. Tahran yönetimi, Husilerin Filistinlilere destek amacıyla bu operasyonları yaptığını vurgularken, Batı dünyası İran’ı doğrudan suçluyor.
Küresel Etkiler: Ticaret ve Enerji Piyasaları Alarmda!
Husilerin saldırıları, sadece askeri dengeleri değil, küresel ekonomiyi de etkiliyor. Kızıldeniz, dünya ticaretinin yaklaşık %15’ini oluşturan hayati bir deniz yolu. Bölgede süregelen saldırılar nedeniyle petrol fiyatlarında ve deniz taşımacılığı maliyetlerinde büyük artışlar bekleniyor.
Peki, bu olaylar yeni bir küresel kriz mi doğuracak? ABD’nin olası tepkisi, Kızıldeniz’deki tansiyonu daha da yükseltebilir mi? Husiler daha büyük saldırılar düzenleyecek mi? Ortadoğu’daki bu sıcak gelişmeler dünya düzenini yeniden şekillendiriyor!