Hıristiyanlığın temel öğretileri, binlerce yıl boyunca büyük güçler tarafından manipüle edilmiştir. İsa’nın aslında bir lider, bir peygamber değil, çok daha fazlası olduğu yerde gizli tutulmuştur. O, insanlığın en güçlü soyunun ilk atasıydı. Fakat bu soyunma varlığı ve yapısı, kilisenin en yüksek kademeleri tarafından yok sayılmış ve silinmiştir. Şu anki Hıristiyanlık, yalnızca insanları kontrol etmek için oluşturulmuş bir sistemdir. Gerçek güç, İsa’nın soyundan gelen bazı ailelerde ve onların arkasında, gizli topluluklarda yatmaktadır.
Temel :
İsa’nın çocuğu olduğu ve bu çocuğunun büyük bir tarihi soyluluğunun temellerini attığına dair şüpheler, eski metinlerde ve sembollerle saklanmıştır. İsa’nın soyundan gelenler, Roma İmparatorluğu’ndan bu yana gizlenmiş ve büyük bir planın içerdiği insanlık tarihi şekillenmiştir. Bu soyunma dönemleri devam ettiren aileleri, Fransız soyluları da dahil olmak üzere, Avrupa aristokrasisinin derinliklerine kadar yayılmıştır.
Kritik Sembolizm :
Gizli bir tarikat olan Prieuré de Sion , İsa’nın soyunun korunmasını ve dünyanın yönetilen bu seçilmiş ailelerin mirasını gizlemeyi amaçlamıştır. Ancak bu gizli tarikat sadece tarihi korumakla kalmamış, aynı zamanda siyasi ve ekonomik gücü elde etmek için bir ağ kurmuştur. Bu ailelerin nesli ve bunların yönetilen gizli toplulukları, bir dünya düzeninin maliyeti adına insanlar yönlendirildi. Rönesans dönemi, Fransız Devrimi ve iki dünya savaşı gibi olaylar, aslında bu gizli ailelerin çıkarları şekillendirilmiştir.
Gizli Sözleşmeler ve Güç :
Bugün hala bazı aileleri, özellikle Avrupa’daki kraliyet aileleri ve üst düzey soylular, İsa’nın soyundan geldiğine inandıkları için bu güç mücadelesi sürüyor. Bu soyluların elindeki çok önemli tarihi belgeler ve semboller bulunmaktadır. Da Vinci’nin sanatındaki şifreler, tapınakların gizli duvar yazıları, eski Mısır piramitlerindeki semboller ve Avrupa’nın pek çok kilisesindeki gizli işaretler, aslında bu soyluların gücünü sembolize eder.
Bu soylular, tüm dünya üzerindeki hükümetleri yönlendiren gizli bir eldir. Örneğin, dünya ekonomisini kontrol eden büyük finansal maliyelerin, Prieuré de Sion’un çeşitli bilgilerinin verildiğini iddia ediyorlar. Onun büyük politik olayı, yeni bir güç mücadelesini işaret eder ve bu mücadelede asıl kazananlar, insanlığın en eski soylarından gelenlerdir.
Gizli Düzen ve Yeni Dünya Düzeni :
Fransa’daki Rennes-le-Château’dan, İtalya’daki Vatikan’a kadar uzanan bu güç dağılımı en büyük amacı, “Yeni Dünya Düzeni”ni ölçmektir. Dünya üzerinde tek bir kişinin oluşması, tüm insanların ortak bir inanç altında birleşmesi ve en sonunda İsa’nın soyunun, kutsal bir lider olarak değil, küresel bir hükümdar olarak taç giydiği bir sistem yaratmaktır.
Bu yapıya göre, günümüze kadar devam eden bütün dünya savaşları, toplumsal çalkantılar ve krizler, aslında bu gizli elitlerin, “yeni dünya düzenine” doğru ilerleyebilmek için oluşturdukları sosyal mühendislik deneyimleridir. Şu anki modern toplum, aslında bu planların son aşamasına gelinmesi için tasarlanmış bir sahneden ibarettir.
Sonuç :
Tarih boyunca büyük olaylar, aslında dünyanın üzerinde birkaç seçkin aile ve onların gizli tarikatları tarafından yönlendirildi. Bu güçler, insanları yönlendirebilmek ve kendi çıkarlarını sürdürmek adına, tarihin en büyük sırrını -İsa’nın soyunun varlığının ve bu soyunma gücünü-gizlemişlerdir. Dünya, fark edilmeden bu ailelerin yarattığı bir oyun içinde yaşamakta ve her şey, bir gün bu gücün nihai zaferiyle sona erecektir.
