Antalya’nın en önemli doğal alanlarından biri olan Boğaçayı, son yıllarda hızla artan yapılaşma ve kontrolsüz müdahaleler nedeniyle ciddi bir çevresel tahribata uğruyor. Bölgedeki doğal yaşam alanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, çevreciler ve bilim insanları bu durumun geri dönülemez sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Doğal Yaşam Tehdit Altında
Boğaçayı, Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde denize dökülen önemli bir akarsu olup, etrafında barındırdığı zengin flora ve fauna ile dikkat çekiyordu. Ancak son yıllarda bölgedeki ekosistem, yapılan dolgu projeleri, kıyı düzenlemeleri ve ticari faaliyetler nedeniyle büyük zarar gördü. Bölge, birçok kuş türüne, tatlı su balıklarına ve endemik bitkilere ev sahipliği yaparken, özellikle sucul ekosistem büyük tehdit altında.
Son yıllarda Boğaçayı kıyılarında artan yapılaşma ve turizm yatırımları, nehir yatağının doğal akışını bozdu. Uzmanlar, su rejiminin değişmesiyle birlikte burada yaşayan canlı türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda, nehirdeki su seviyesinin düşmesi ve kirlenme oranının artması, balık popülasyonlarında ciddi düşüşlere neden oldu.
Bilim İnsanlarından ve Çevrecilerden Sert Tepki
Çevreciler, Antalya’nın doğal güzelliklerinden biri olan Boğaçayı’nın bilinçsiz projelerle yok edilmesine karşı çıkıyor. Uzmanlar, bölgede yapılan düzenlemelerin nehir ekosistemini bozduğunu, kıyı erozyonunu hızlandırdığını ve yer altı su kaynaklarını tehlikeye attığını belirtiyor.
Akdeniz Üniversitesi’nden Hidrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Yıldırım, yapılan müdahalelerin ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:
“Boğaçayı, doğal olarak Akdeniz ile iç kesimler arasında bir denge oluşturuyordu. Ancak son yapılan çalışmalarla birlikte bu denge bozuldu. Nehrin denize döküldüğü alanlarda tuzlanma artıyor, su kaynakları azalıyor ve yer altı su rezervleri tehdit altında. Bu sadece buradaki canlılar için değil, uzun vadede Antalya’nın su kaynakları için de büyük bir tehlike oluşturuyor.”
Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu da konuyla ilgili bir rapor yayınlayarak, projelerin doğaya zarar verdiğini ve ekosistemin korunması gerektiğini vurguladı.
Halk Tepkili: ‘Rant İçin Doğa Katlediliyor’
Bölgede yaşayan halk da durumdan rahatsız. Boğaçayı çevresinde yapılan büyük ölçekli projelerin doğayı yok ettiğini belirten yerel halk, bu projelerin kentin doğal kimliğini değiştirdiğini savunuyor. Çevre örgütleri, kıyı dolgu projeleri ve imara açılan alanlarla ilgili hukuki mücadele başlatmaya hazırlanıyor.
Bölgedeki bazı sivil toplum kuruluşları, belediye yetkililerine ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çağrıda bulunarak Boğaçayı’nın doğal yapısının korunmasını talep etti. Özellikle turizm ve gayrimenkul projeleriyle doğanın tahrip edilmesine karşı çıkan aktivistler, yetkililerin şeffaf ve doğa dostu politikalar izlemesi gerektiğini vurguluyor.
Gelecek Tehlikede: Bilinçsiz Müdahale Devam Ederse Ne Olacak?
Boğaçayı’nda yaşanan doğa katliamının uzun vadeli sonuçları büyük olabilir. Çevre uzmanları, bu sürecin devam etmesi halinde bölgedeki biyolojik çeşitliliğin tamamen kaybolabileceğini, kıyı şeridinde ciddi erozyonların yaşanabileceğini ve Antalya’nın su krizine sürüklenebileceğini belirtiyor.
Boğaçayı’ndaki bu doğa tahribatının bir an önce durdurulması gerektiğini savunan uzmanlar ve aktivistler, çevrenin korunması adına daha bilimsel ve doğa dostu yaklaşımlar geliştirilmesini talep ediyor. Aksi halde, Antalya’nın önemli doğal miraslarından biri olan Boğaçayı’nın, bir süre sonra sadece eski fotoğraflarda kalacak bir güzellik olacağı belirtiliyor.