Gazze’de 2 aylık Sıla bebek, İsrail’in saldırıları sonucu tahrip edilen altyapı ve kısıtlanan yardım girişleri nedeniyle soğuk hava koşullarına dayanamayarak hayatını kaybetti. Ailesi, bebeklerinin yaşaması için gereken ısınma ve tıbbi destekten yoksun kalmalarının, bu trajik olayın önüne geçilememesine neden olduğunu belirtti.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Gazze’deki insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. İsrail’in bölgedeki altyapıyı hedef alarak gerçekleştirdiği bombardımanlar, hastanelerin, su ve elektrik sistemlerinin büyük kısmını tahrip etti. Bu durum, özellikle kış aylarında sivillerin yaşamını tehlikeye atıyor. Sıla bebek gibi küçük çocuklar, soğuk hava ve tıbbi müdahale eksikliği nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Sıla’nın ölümünden sonra, aile üyeleri, bir aydan fazla süredir devam eden elektrik ve ısınma sıkıntısı yüzünden bebeklerinin ölümüne engel olamadıklarını ifade ettiler.
Gazze’deki sağlık kuruluşları, özellikle hastaneler, güçlükle çalışabiliyor. Birçok hastane kapalı ya da kapasitesinin çok üzerinde hasta kabul ediyor. 2023’ün sonlarından itibaren, Gazze’deki hastanelerin yaklaşık %60’ı çalışamaz duruma geldi. Geriye kalan hastaneler ise sadece acil durumlarda hizmet verebiliyor. Bu koşullar, hastaların tedaviye erişimini ciddi şekilde engelliyor.
Yardım Girişimlerinin Kısıtlanması
İsrail, Gazze’ye giden yardım koridorlarını sıkı bir şekilde denetim altına alıyor ve bu yardımların sayısını büyük ölçüde sınırlıyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer insani kuruluşlar, bölgeye yeterli miktarda yardım gönderebilmek için büyük çaba sarf etse de İsrail’in sınırlamaları nedeniyle bu yardımlar Gazze’ye ulaşmakta zorlanıyor. BM, Gazze’ye giden yardımların yalnızca %20’sinin ihtiyaç sahiplerine ulaşabildiğini bildirdi.
Yardım malzemelerinin yanı sıra, bölgeye gönderilen ilaçlar ve tıbbi ekipmanlar da kısıtlanıyor. 2023 sonu itibariyle, Gazze’deki hastaneler ve sağlık merkezleri, gerekli ilaçların ve tıbbi ekipmanların sadece %30’una sahip. Bu da hem tedavi süreçlerini zorlaştırıyor hem de ciddi sağlık sorunları yaşayan bebeklerin ve çocukların hayatta kalma şansını azaltıyor. Sıla bebek, bu zorlukların bir sonucu olarak soğuk havada hastalanmış ve zamanında tedavi edilmeden hayatını kaybetmiştir.
Uluslararası Tepkiler ve İsrail’e Yönelik Eleştiriler
Sıla bebeğin hayatını kaybetmesinin ardından, Gazze halkı ve dünya genelinde büyük bir öfke patlaması yaşandı. Uluslararası toplum, İsrail’i sivillere yönelik uyguladığı şiddet nedeniyle sert bir şekilde kınadı. Birçok insan hakları kuruluşu, İsrail’in sivil altyapıyı hedef almasının savaş suçları kapsamına girdiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü, Gazze’deki durumun “insanlık dışı” olduğunu vurgulayarak, İsrail’in uyguladığı ablukaların derhal kaldırılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, İsrail’in sağlık hizmetlerine erişimi engellemesinin, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi savunmasız gruplar için ölümcül sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Türkiye ve Arap ülkelerinden gelen tepkiler ise oldukça sert oldu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Sıla bebeğin ölümünün ardından yaptığı açıklamada, “Bu tür trajik ölümler, İsrail’in insanlık dışı uygulamalarının bir sonucudur. Gazze’deki ablukalar derhal son bulmalıdır” dedi. Ayrıca, Arap Birliği de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının “soykırım” olarak tanımlanabileceğini belirterek, uluslararası mahkemelere başvuru çağrısında bulundu.
Sonuç ve Çözüm Çağrısı
Gazze’deki bu trajik olay, bölgedeki insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Sıla bebeğin ölümünün ardından, dünya genelinde büyük bir farkındalık oluştu. Ancak, uluslararası toplumun bu tür trajik olayların önüne geçebilmek adına somut adımlar atması gerektiği de vurgulanıyor.
Birleşmiş Milletler, tüm taraflara Gazze’ye insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulunurken, aynı zamanda uluslararası kuruluşlar ve insan hakları savunucuları, İsrail’in uyguladığı baskılara karşı daha güçlü bir direniş gösterilmesi gerektiğini belirtiyor. İsrail’in, sivillerin yaşam haklarını ihlal eden politikalarını durdurması ve Gazze halkına insani yardımın serbestçe ulaştırılması sağlanmalıdır.
Bu trajik olay, uluslararası toplumun bu soruna ne kadar duyarsız kaldığını gösteriyor. Sıla bebeğin ölümünün ardından, tüm dünyanın harekete geçmesi ve Gazze’deki insani krizin son bulması için baskı yapması gerektiği ortadadır.