Son yıllarda Avrupa’da suç oranlarının artışı ve genç çetelerin yükselişi endişe verici boyutlara ulaştı. Özellikle Fransa, İsveç, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde suç ve sosyal eşitsizlikler giderek daha büyük bir problem haline geliyor. Peki, Avrupa gerçekten çöküşe mi sürükleniyor, yoksa bu bir dönüşüm sürecinin parçası mı?
Fransa’da Genç Çeteler ve Uyuşturucu Şiddeti
Fransa’da özellikle Marsilya ve Paris banliyölerinde faaliyet gösteren genç suç çeteleri, son dönemde büyük bir tehdit haline geldi. Uyuşturucu kaçakçılığı çetelerinin gençleri hedef alarak suça yönlendirdiği görülüyor. Örneğin, DZ Mafia adlı bir grubun tetikçisi olan 18 yaşındaki Matéo’nun bir ay içinde birkaç cinayet işlediği tespit edildi. Bu durum, gençler arasındaki şiddet eğiliminin geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Fransız yetkililer, çetelerle mücadelede daha sert önlemler alınacağını açıklasa da, sosyal adaletsizliklerin körüklediği suç dalgasını durdurmak kolay olmayacak.
İsveç’te Elektronik Kelepçeli Çözüm
İsveç’te de genç suç oranları yükselişte. Hükümet, 15 yaş üstü suç eğilimindeki gençler için elektronik kelepçe zorunluluğu getirmeyi planlıyor. Ayrıca, belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı gibi önlemler tartışılıyor. Yetkililer, sosyal hizmetlerin genişletilmesi ve suçun kök nedenlerine inmenin de en az cezai önlemler kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
İspanya’da Göçmen Gençler Krizi
İspanya’da refakatsiz yabancı çocukların suça sürüklenmesi, toplumsal gerginlikleri artırıyor. Madrid’e bağlı El Vellon köyünde, yerel halk ile göçmen gençler arasındaki çatışmalar büyüyor. Suç oranlarının artışı ve entegrasyon zorlukları, ülkedeki göç politikalarının sorgulanmasına neden oluyor. Sosyal uyum politikalarının yetersizliği, gençleri suç şebekelerinin ağına düşmeye daha açık hale getiriyor.
İngiltere ve Fransa’da Derinleşen Servet Eşitsizliği
Suç oranlarının artışıyla ekonomik eşitsizliklerin yükselişi arasında güçlü bir bağ bulunuyor. Birleşik Krallık’ta, en zengin %10’luk kesim ulusal servetin %50 ila %60’ını elinde tutarken, en yoksul %50’lik kesim yalnızca %9’una sahip. Konut krizleri, düşük gelir seviyeleri ve eğitime erişimdeki zorluklar, gençlerin suç dünyasına yönelmesini hızlandırıyor.
Benzer şekilde, Fransa’da da servet eşitsizlikleri son yirmi yılda ciddi şekilde arttı. 2021 yılında, en zengin %10’luk kesim ortalama 716.300 avroluk servete sahipken, en yoksul kesimin ortalama serveti yalnızca 4.400 avro olarak ölçüldü. Sosyal adaletsizliklerin büyümesi, gençlerin geleceğe dair umutlarını kaybetmesine ve illegal yollara yönelmesine neden oluyor.
Avrupa Çöküşte mi, Yoksa Bir Dönüşüm İçinde mi?
Avrupa, tarih boyunca birçok krizle karşı karşıya kaldı ve bunları aşmayı başardı. Ancak bugün, ekonomik eşitsizlikler ve artan suç oranları, sosyal yapıyı tehdit eden en büyük faktörlerden biri haline geldi. Eğer Avrupa ülkeleri, gençlere daha fazla fırsat sunamaz ve sosyal adaleti sağlayamazsa, bu suç dalgası giderek büyüyebilir. Çözüm, sadece sert önlemler almak değil, aynı zamanda sosyal politikaları güçlendirmekten geçiyor.
Avrupa’nın bu krizden çıkış yolu, ekonomik reformlar, daha adil bir gelir dağılımı ve sosyal entegrasyonu artıracak politikalarla mümkün olabilir. Aksi takdirde, kıtanın bazı bölgeleri gerçekten de geri dönülemez bir çöküşe sürüklenebilir.