Dünya havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olarak kabul edilen Malezya Havayolları’na ait MH370 sefer sayılı uçak, kayboluşunun üzerinden yaklaşık 11 yıl geçmesine rağmen hâlâ bulunamadı. Ancak yetkililer, gelişen teknoloji ve elde edilen yeni veriler ışığında arama çalışmalarını yeniden başlatma kararı aldı.
Büyük Kayıp: MH370’in Gizemi
8 Mart 2014 tarihinde Kuala Lumpur’dan Pekin’e gitmek üzere havalanan Boeing 777 tipi uçak, 239 yolcu ve mürettebatıyla birlikte radardan kayboldu. Uçak, kalkıştan yaklaşık bir saat sonra Vietnam hava sahasına yaklaşırken haberleşmeyi keserek rotasından saptı. Yapılan incelemeler, uçağın Hint Okyanusu’na yöneldiğini ve yakıtının tükendiği noktada düştüğünü gösterdi.
Bu olay, modern havacılık tarihinde benzeri görülmemiş bir gizem yarattı. Ne kara kutusu ne de ana enkazı bulunabilen uçak için yürütülen arama çalışmaları, bugüne kadar net bir sonuca ulaşamadı. Yıllar içinde, Mozambik, Madagaskar ve Reunion Adası gibi çeşitli kıyılarda uçaktan olduğu düşünülen bazı parçalar bulundu, ancak bunlar uçağın tam olarak nerede kaybolduğunu kesin olarak belirlemeye yetmedi.
Yıllarca Süren Arama Çalışmaları
Olayın ardından Avustralya, Malezya ve Çin’in iş birliğiyle 2015-2017 yılları arasında devasa bir arama operasyonu başlatıldı. Yaklaşık 120.000 kilometrekarelik bir alan tarandı, ancak herhangi bir ize rastlanmadı. 2018’de özel bir deniz keşif şirketi, gelişmiş sonar teknolojisi kullanarak yeni bir arama başlattı, ancak bu girişim de başarısızlıkla sonuçlandı.
Yıllar süren belirsizlik, hem yolcuların aileleri hem de havacılık uzmanları için büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü kaynağı oldu. Ancak yeni teknolojiler ve analizler, uçağın olası konumuyla ilgili yeni ipuçları sundu.
11 Yıl Sonra Yeni Arama Başlatılıyor
Malezya hükümeti, özel bir denizaltı keşif şirketi ile anlaşarak arama çalışmalarını yeniden başlattığını duyurdu. Bu seferki arama operasyonu, Hint Okyanusu’nun belirlenen yeni bir bölgesinde gerçekleştirilecek ve deniz tabanını ayrıntılı şekilde tarayacak gelişmiş sualtı araçları kullanılacak.
Yeni arama bölgesi, önceki tahminlerden farklı olarak uydu verileri ve okyanus akıntılarının analizine dayanarak belirlendi. Uzmanlar, uçağın burada bulunması halinde, havacılık tarihinin en büyük bilinmezlerinden birinin çözülebileceğini düşünüyor.
Gelişmiş Teknoloji ile Yeni Umut
Bu kez, daha gelişmiş sonar sistemleri ve otonom sualtı araçları kullanılacak. Ayrıca arama operasyonu, “bulunamazsa ödeme yok” prensibiyle yürütülecek. Yani keşif şirketi, ancak MH370’in enkazını bulursa ödeme alacak.
Uzmanlar, bu yeni girişimin havacılık tarihindeki en büyük sırlarından birini çözebileceğini ve uçakta hayatını kaybedenlerin ailelerine nihayet bir yanıt sunabileceğini umuyor. Eğer MH370’in enkazı bulunursa, bu keşif hem havacılık güvenliği açısından büyük dersler çıkarılmasını sağlayacak hem de uçuşların nasıl daha güvenli hale getirilebileceği konusunda kritik bilgiler sunacak.
Kayıp uçağın gizemi, yıllardır spekülasyonlara ve teorilere konu olsa da bu yeni arama çalışması, tarihin en büyük havacılık bilmecesini çözme konusunda şimdiye kadarki en güçlü umut ışığını yakıyor.
