Timur Cihantimur: İstanbul'da Kazadan ABD Cezaevine Uzanan Hikaye
GÜNDEM
7/19/2024
İstanbul'daki Kaza ve Sonuçları
Timur Cihantimur, İstanbul'da ehliyetsiz olarak kullandığı araçla ciddi bir kazaya karıştı. Kaza, İstanbul'un yoğun trafikli bir bölgesinde, gece saatlerinde meydana geldi. Olay yerinde bulunan tanıkların ifadelerine göre, Cihantimur'un aracı aşırı hız yapıyordu ve kontrolünü kaybederek karşıdan gelen bir araca çarptı. Maalesef kazada bir kişi hayatını kaybetti ve birkaç kişi de yaralandı. Yaralılar, hızla çevredeki hastanelere sevk edildi ve tedavi altına alındı.
Kaza anında Timur Cihantimur'un durumu oldukça karmaşıktı. Olay yerinde yapılan ilk incelemelerde, Cihantimur'un alkollü olduğu tespit edildi. Bu durum, kazanın ciddiyetini daha da artırdı ve olayın hemen ardından polis tarafından gözaltına alındı. Tanıkların ifadeleri, Cihantimur'un aracının hız limitlerini aşarak tehlikeli bir şekilde seyrettiğini doğruladı. Ayrıca, Cihantimur'un ehliyetsiz araç kullanması, olayın hukuki boyutunu daha da ağırlaştırdı.
Kazanın hemen ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Cihantimur hakkında bir dizi suçlama yöneltildi. Bunlar arasında "kasten adam öldürme," "trafik güvenliğini tehlikeye sokma," ve "alkollü araç kullanma" gibi ciddi suçlar bulunmaktaydı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan dava süreci, medyada geniş yankı buldu ve toplumda büyük bir tepki oluşturdu.
Mahkeme sürecinde, kazanın tüm detayları titizlikle incelendi. Tanık ifadeleri, olay yeri inceleme raporları ve adli tıp raporları mahkemeye sunuldu. Cihantimur'un avukatları, müvekkillerinin kazanın bir anlık dikkatsizlik sonucu meydana geldiğini savunarak cezai indirim talep etti. Ancak, mahkeme, Cihantimur'un ehliyetsiz ve alkollü araç kullanarak ciddi bir suça sebebiyet verdiği kanaatine vardı.
Sonuç olarak, Timur Cihantimur'un İstanbul'da karıştığı bu kaza, hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlar doğurdu. Mahkeme, Cihantimur'u uzun süreli hapis cezasına çarptırarak, bu tür olayların caydırıcı olması gerektiğini vurguladı. Bu kaza, trafikteki güvenlik önlemlerinin ve yasal düzenlemelerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
ABD'ye Kaçış ve Tutuklanma Süreci
Timur Cihantimur’un İstanbul'da yaşadığı kazanın ardından, annesi tarafından Mısır'a ve oradan ABD'ye kaçırılması, dikkatle planlanmış bir kaçış hikayesini ortaya koyuyor. Kazadan sonra, annesi Cihantimur’u hızlı bir şekilde Türkiye'den çıkarmak için çeşitli stratejiler geliştirdi. İlk olarak, sahte belgeler ve sahte kimlikler kullanarak Mısır’a geçiş yapıldı. Mısır'da kısa bir süre kaldıktan sonra, Cihantimur ve annesi, insan kaçakçılarının yardımıyla ABD'ye ulaştı.
ABD'ye vardığında, Cihantimur ilk başlarda göze çarpmadan bir hayat sürdürmeye çalıştı. Ancak, uluslararası polis teşkilatlarının yakın takibi altında olan Cihantimur, sonunda ABD makamları tarafından tespit edilip yakalandı. Yakalanma süreci oldukça dramatikti; Cihantimur, New York'ta bir otelde saklanırken federal ajanlar tarafından gözaltına alındı. Yakalandığında, sahte kimlik ve belge bulundurmak, göçmenlik yasalarını ihlal etmek ve uluslararası suç örgütlerine üye olmak gibi çeşitli suçlamalarla karşılaştı.
Tutuklanmasının ardından, Cihantimur ABD'deki bir cezaevine gönderildi. ABD'deki cezaevi koşulları, Cihantimur için büyük zorluklar oluşturdu. Cezaevinde, dil engeli ve kültürel farklılıklar nedeniyle sosyal uyum sorunları yaşadı. Ayrıca, ABD cezaevlerinde yaygın olan şiddet ve kötü muamele, Cihantimur’un burada geçirdiği süreyi daha da zorlaştırdı. Cezaevi yetkilileri ve diğer mahkumlarla yaşadığı çatışmalar, onun psikolojik ve fiziksel sağlığını olumsuz etkiledi.
ABD'deki cezaevi koşulları ve Cihantimur'un burada karşılaştığı zorluklar, onun yaşam mücadelesinin en çetin dönemlerinden birini oluşturdu. Bu süreç, onun direncini ve hayatta kalma azmini ciddi şekilde sınadı.
Cezaevinde Yaşanan Saldırı ve Avukatının Açıklamaları
Timur Cihantimur, Newark'taki bir cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada, üç mahkum tarafından saldırıya uğramıştır. Bu saldırı, cezaevindeki güvenlik önlemlerinin yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Olay, Cihantimur'un hücresinde gece yarısı gerçekleşmiş ve gardiyanların müdahalesi gecikmiştir. Saldırı sırasında Cihantimur ciddi fiziksel yaralanmalar yaşamış, vücudunda kırıklar ve derin kesikler oluşmuştur. Özellikle, kaburgalarındaki kırıklar ve yüzündeki darp izleri, saldırının şiddetini ortaya koymaktadır.
Bu vahim olayın ardından, Cihantimur'un avukatı Victoria Kelleher basına yaptığı açıklamalarda, müvekkilinin cezaevinde güvenliğinin sağlanmadığını ve psikolojik olarak zor durumda olduğunu belirtmiştir. Kelleher, cezaevi yönetiminin sorumluluğunu yerine getirmediğini ve müvekkilinin hayatının tehlikede olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca, Cihantimur'un saldırı sonrasında yaşadığı travma nedeniyle ciddi psikolojik destek alması gerektiğini ifade etmiştir.
Avukat Kelleher, müvekkilinin acilen tahliye edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu talebinin gerekçeleri arasında, Cihantimur'un sağlık durumunun kötüleşmesi ve cezaevinde yeniden benzer bir saldırıya uğrama riskinin yüksek olması bulunmaktadır. Kelleher, bu konudaki hukuki dayanakları da detaylandırarak, müvekkilinin insan haklarının ihlal edildiğini ve cezaevi koşullarının uluslararası standartlara uygun olmadığını belirtmiştir. Acil tahliye talebinin hukuki süreci hızlandırmak amacıyla, ilgili mercilere başvuruda bulunulmuş ve konunun yakından takip edileceği açıklanmıştır.